1 Şubat 2014 Cumartesi

güneş'e mektuplar 1

ne kadar da acı insanın kendinden kaçamaması.. İnsan bu.. o suçu işleyecek. kaçışı yok o suçtan. özgür irade dedikleri burada biraz yalan geliyor. bizim dinimizin bile içten içe savunmadığı bir kavram.. sadece hayır deme lüksümüz var. ama benlik olarak evetlerimizi biz hiç belirleyemedik.

komiktir elden gelen sadece tevbe etmek olsa da yne de insan kendisinden bir türlü kaçamıyor.
af bekliyorum Rabbimden, çevremden ve senden.. ama ne yazık ki sizin affettiğinizi akreple yelkovan el birliği edip mutlaka tekrar tekrar önüme koyuyor. bu temcidin pilavına istediğin kadar alerjin olsun varsın.. hiç bir faydası yok.

seni özlüyorum. en dibimdeyken özlüyorum seni hep. tutsam koparacak kadar yakın gözüken bir duygunun ilizyonunu yaşıyorum hep seninle. ama ne zaman elimi atsam sanki araya galaksiler giriyor, bloklar giriyor, başka başka evrenler giriyor, insanlar giriyor. elimi tutuyorum gerisin geri.

utanıyorum da senden çokça.. korkmama takma kafanı. utanmama tak. korku engellemez çoğu zaman beni. utanma duygusu engeller. gizlenirim hemen karanlıklara. uzaklara. hamamböceklerinden bu yüzden mi tiksinirim bu kadar bilinmez. kendimi hatırlattığından. yağlı kabukları.ışığı görünce karanlıklara kaçışı.. nükleer travmalardan bile-bok varmış gibi- yaşamak aşkıyla kurtuluverişi.. bilemiyorum.

geçmişime sünger çekmek istiyorum. rabbim dışında açık davranamadığım onca olaya sünger çekmek istiyorum. akrebi yelkovanı durdurmak çok mu zor. benim önüme geçmişin tozlarını süpürmemesini istemek çok mu zor.

ah be abim.. Rabbimden ölene kadar duyma ihtimalimin olmadığı bir şeyi senden duymak istiorum. bir kere beni affetsene. gizlediklerimden gizlemediklerimden her ne kadar kudretin yetmese de bir kere de bu sözü senden çıkmış bilmek istiyorum.. beni affeder misin?

1 yorum:

Adsız dedi ki...

edebi acidan guzel :)))