insan önce başkalarını düşünmeli diye öğrendim ben.. kendini düşünene bencil, başkasını düşünene insan derler diye bildim. bir çok yapabileceğimden, zamandan, kendimden, ve kendimle bağıntılı herşeyden biraz çalarak insanlara verdiğimde karşılık olarak gördüğüm şeyler şaşırttı beni... nankörlük-anlamazlık-bencillik üçlüsünden oluşmuş kekremsi kokteyli bana zorla içirdiler. hem de bu içirenler de öyle düşmanlarım falan değil.. sadece ve sadece iyiliklerini (mutluluklarını değil) istediğim insanlardı..
düş'tüm. d'üşüdüm.düşün'düm.. gözlerime bir avuç toprak kaçtı. temizledim ama gözlerim yaşardı. etraf bulanık. kafam bulanık, ruhum bulanık.. kaldırdım elimi
-biliyordum birileri mutlaka olurdu yanımda-
bekledim...
-hadi diğerleri yok sanırım ama mutlaka dostlarım olur-
bekledim...
-sevgilim...?-
bekledim...
-ailem?-
bekledim...
-annem?-
bekledim...... en sonunda dayanamadım, kaldırdığım elimi indirdim.. kendi dizlerime, kendi imkanımla kaldırdım bu ağır vücudu.. ve bıraktım çok yükseklerden bu naciz bedeni yalnızlığa.